Özet:
13. yüzyılın sonlarına doğru tarih sahnesine giren Osmanlı Beyliği'nin aradan bir asır geçmeden bir cihan devleti, bir imparatorluk haline gelmesinin ardındaki esrar halen tartışılmaktadır. İnsanımız bu mucizevi oluşum sırrını, Osmanlı'nın temelindeki manevi harç ile izah etmekte, Şeyh Edebalı'nın tefsir ettiği Osman Gazi'nin meşhur rüyasındaki Çınar efsanesine inanmaktadır. Hangi görüş tarzı olursa olsun, "cihangirane bir aşiretten" cihan devletine ulaşmada sadece kılıcın rol oynamadığı, Osmanlı'nın "tehafüt tutkusu"na, fitühat ve gazavat anlayışına, sağlam bir ekonominin, yerleşik, şehirli ve dengeli bir toplum yapısının, köklü bir eğitim, bilim, kültür ve sanat dokusunun destek olduğu, artık bütün ilmi çevrelerin kabul ettiği gerçeklerdir.
"Osmanlı Cihan Hakimiyeti Mefküresi", cihanşumüldür, emperyaldir fakat asla emperyalist değildir. Osmanlı Devleti, hakimiyeti ve nüfuzu altına aldığı ülkeleri ve milletleri sömürmemiş; aksine "abad eylemiş" ve şenlendirmiştir. "Devlet-i Aliyye", hakimiyet sahası, medeniyeti, ihtişamı teşkilatlanması ve sosyal yapısı bakımından çok kültürlü ve çok milletli bir imparatorluktur. Bize göre, imparatorluktur. Bize göre, imparatorluk teriminin menfi anlamlarından kaçınmak için Osmanlı'yı bu muhteşem sıfattan mahrum etmek doğru değildir.
(Önsöz'den)
"Osmanlı Cihan Hakimiyeti Mefküresi", cihanşumüldür, emperyaldir fakat asla emperyalist değildir. Osmanlı Devleti, hakimiyeti ve nüfuzu altına aldığı ülkeleri ve milletleri sömürmemiş; aksine "abad eylemiş" ve şenlendirmiştir. "Devlet-i Aliyye", hakimiyet sahası, medeniyeti, ihtişamı teşkilatlanması ve sosyal yapısı bakımından çok kültürlü ve çok milletli bir imparatorluktur. Bize göre, imparatorluktur. Bize göre, imparatorluk teriminin menfi anlamlarından kaçınmak için Osmanlı'yı bu muhteşem sıfattan mahrum etmek doğru değildir.
(Önsöz'den)
Yorum Gönder